Hakkari'de 14 kişiye 'Örgüt propagandası' gözaltısı Hakkari'de 14 kişiye 'Örgüt propagandası' gözaltısı

Kamu emekçileri Sendikası Hakkari Şubeler Platformu ( KESK)  toplantı salonunda konu ile ilgili yapılan açıklamada, ortaokullar ve liselerde seçmeli derslerin seçim işlemlerinin başladığı, bu derslerin öğrencilerin kişisel gelişimlerine katkı sağlayacak şekilde belirlenmesi gerektiği kaydedildi.

Eğitim - Sen Hakkari Şubesi dönem sözcüsü Erol Taş, geçmiş yıllarda okul yöneticilerinin öğrencilere ve velilere bilgi vermeden ders seçimleri yaptığını, daha sonra velilerden onay almaya çalıştığını ileri sürdü.

Ortaokul ve liseler için 2025/’26 eğitim öğretim yılına ait seçmeli derslerin seçim işlemlerinin başladığını hatırlatan Taş, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Yapılan duyuruya göre okul yönetimlerinin seçmeli dersleri belirlerken okulun fiziki imkânlarını, mevcut öğretmen kadrosunu ve program içeriklerini dikkate almasını ve öğrencilerin kişisel gelişimlerini destekleyen derslerin öncelikli olması gerekir. Öğrenci taleplerine göre belirlenecek seçmeli dersler 14 Şubat 2025’e kadar e-Okul sistemine işlenecektir. Geçtiğimiz yıllarda okul idareleri tarafından velilere sunulan dilekçelerde öğrencilerin “insan toplum ve bilim”, “din ahlak ve değerler” ve “kültür sanat ve spor” alanlarından en az birer ders seçmeleri istenmiştir. Bugüne kadar seçmeli derslerin seçiminde öğrencilerin kendi ilgi ve yeteneklerinden çok MEB’in ve okul idarelerinin “zorunlu seçmeli ders” dayatması yapması dikkate alındığında bu yıl da benzer bir sürecin işletilmesi ihtimali az değildir. Seçmeli derslerin seçimi sürecinde ülke çapında çok sayıda okulda eğitimcilikten çok ‘siyasal kadro’ olarak görev yapan eğitim yöneticilerinin özellikle dini içerikli derslerin seçilmesi için büyük çaba gösterdiği, öğrenci ve velileri yönlendirmeye çalıştığı bilinmektedir. MEB’in seçmeli ders sürecini geçmişten bugüne merkeziyetçi bir bakış açısıyla yönlendirmek istemesi doğru değildir. Okullarda öğrenci ve veli katılımını artıran, demokratik ve eşitlikçi bir süreç yerine, yönetici inisiyatifine dayanan bir modelin öne çıkması doğru değildir. Okullarda seçmeli derslerin belirlenmesi sürecinde herhangi bir yönlendirme yapılmaması ve öğrencilerin özgür iradesiyle seçim yapabilmeleri sağlanmalıdır. Öğretmen yokluğu gerekçe gösterilerek çok sayıda seçmeli dersin açılmaması, onun yerine öğrencilerin zorunlu olarak dini içerikli dersleri seçmeye yönlendirilmesi kabul edilemez bir durumdur. Seçmeli ders tercihlerinde temel ölçüt öğrencinin ilgi ve yetenekleri olması gerekirken, her seferinde öğretmen yokluğu ve fiziki olanakların yetersizliği gerekçe gösterilerek öğrencilerin önceden belirlenmiş bazı derslere yönlendirilmesi doğru değildir. Geçtiğimiz yıllarda bazı okul yöneticilerinin öğrenci ve velilere bilgilendirme yapmadan, onlar adına ders seçimi yaptığı, sonrasında seçilen dersleri imzalamaları için velilere tebliğ ettiği bilinmektedir. Bu dönem benzer uygulamaların olması halinde, velilerimiz Türkiye’nin 81 ilinde bulunman 105 Eğitim Sen şubesine mutlaka başvurmalıdır. Sendikamız bugüne kadar olduğu gibi, şubelerimizle birlikte seçmeli ders seçimi sürecini yakından takip etmektedir. Seçmeli derslerin belirlenmesi sürecinde hangi nedenle olursa olsun mağdur edilen veli ve öğrencilerimizin yanında olacağımız bilinmelidir.''

Editör: Haber Merkezi