Kayseri'de emekli albay Hüseyin Özen (54), 27 sene sonra yeniden üniversite okumaya karar verdi. Özen, Erciyes Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü'nün kazanan oğluna moral vermek amacıyla 1 yıl sonra girdiği üniversite sınavında Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümü'nü kazanarak 27 yıl sonra yeniden üniversiteye başladı. Yeniden üniversitede olmanın mutluluğunu yaşadığını belirten Özen, "Öğrenmenin yaşı yok" dedi.
Kayseri’de yaşayan, 2 çocuk babası Hüseyin Özen, albay olarak görev yaptığı Türk Silahlı Kuvvetleri’nden 5 yıl önce emekli oldu. Daha önce Hacettepe Üniversitesi’nden 1994 yılında mezun olan ve ardından Selçuk Üniversitesi’nde yüksek lisans yapan Özen, Erciyes Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü'nün kazanan oğlu Berat Özen’e (23) moral vermek amacıyla 1 yıl sonra girdiği üniversite sınavında Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümü'nü kazanarak 27 yıl sonra yeniden üniversiteye başladı. Oğlu ile birlikte aynı üniversitede okumanın gururunu yaşayan Hüseyin Özen, fakülteyi de 3 yılda bitirme hedefliyor. Üniversite sınavına tekrar girdiği dönemi anlatan Özen, "2020 yılının ağustos ayında emekli oldum. Hacettepe Üniversitesi mezunuyum. Selçuk Üniversitesi'nde yüksek lisansım var. Sonrasında hem Covıd-19 dönemi ne yapabiliyorum diye kendimi denemek ve oğluma moral vermek amacıyla bir sınava gireyim dedim. 2021-2022 yılı eğitim başlangıcında sınava girdim. Tercihime halkla ilişkiler bölümünü de yazdım, burası geldi. Ondan sonra burada başladım, devam ediyorum, okuyorum. Geldiğimde Hacettepe Üniversitesi'nden aldığım derslerin bazıları burada geçerli oldu. Ben 1'inci sınıftan direk 2'nci sınıfa atladım. Tabi 1'inci sınıftan da aldığım dersler oldu, üstten aldığım dersler de oldu. Burası 4 yıllık bir fakülte. Ama ben 3 yılda mezun olanlardan olacağım" diye konuştu.
ÖĞRENMENİN YAŞI YOK
Öğrenmenin yaşının olmadığını da belirten Hüseyin Özen, "Bir şeyler de buralardan öğrenelim. Öğrenmenin yaşı yok. Burası da bir şeyler katar. Benim burada olmam hem bana hem okuduğum öğrencilere hem de öğretim görevlilerine bir şeyler kattı. Çünkü bizim yaşanmış tecrübelerimiz var. Birde daha önce görev yaptığım askeriye var. Oradan tecrübelerim var. Bu tecrübelerin hepsini burada konusu, gündemi geldiğinde paylaşıyoruz. Herkese faydalı oluyoruz. İlk gelip, sınıfa girdiğimde öğrencilerden farklı tepkiler aldım. Onların yaşlarıyla benim yaşım arasında uçurum var. Hatta öyle bir ortam oldu ki benim tutuğum notlarla onlar sınavlara girer oldular. İlk önce öğrencilerin bakış açısını değiştirdik. Tabi hocalar da farklı bir bakış açısındaydı. Onlar da bizleri tanıdıkça dediler ki tamam. Burada benden yaşlı insanlar da var. Onlar da okuyor. Yarım kalmışlıklarını yaşayan insanlar da var. O yüzden öğrenmenin yaşı yok dedik ve geldik, burada devam ediyoruz. Aslına bakarsanız geldiğimde zorlanacağımı düşündüm ama emekli olduğumdan dolayı bir beklentim yok. Bir iş, bir yerde çalışma beklentim yok. Bundan kaynaklı rahatım. Rahat olunca da gerek dersler, sınavlar daha akıp gidiyor. Bir stresi olmuyor" ifadelerini kullandı.
‘TATLI BİR DENEYİM'
Üniversite hayatını yaşamamış insanların bu deneyimi yaşamaları gerektiğine de dikkat çeken Özen, "Benim gençlik yıllarımda yaşadığım üniversite ortamını yaşamam zaten beklenemez ama kendi çapımda, kendimce zevk alıyorum. Hayat tecrübesi kazandım. Tatlı bir deneyim. Dezavantajları ise şöyle; İlk girdiğim zaman öğrencilerin, bakış açısı. Belli bir yaştan sonra 'Bu kişi niye gelmiş', 'Ne elde etmeye çalışıyor', 'Nasıl bir düşünce tarzıyla gelmiş' gibi bakıyorlar. Bizim öğrenme veya tekrar bu hayatı yaşama isteğimizi öngörmüyorlardı ama tanıdıkça, derse katılımlarımızla, öğrencilere katkılarımızla olsun. Aslında böyle sınıflarda birer ikişer de büyüğün olmasının gerekliliğini onlarda anladılar. Çok büyük dezavantajlar yaşamadım" dedi.
'BABA OĞUL ÜNİVERSİTE HAYATI YAŞIYORUZ'
Baba oğul üniversite öğrencisi olduklarını da söyleyen Hüseyin Özen şöyle konuştu:
"Herhalde biraz ara veririm. İşin ya doktora tarafına bakarım ya da yeter bu kadar okumak diyebilirim. 2 çocuğum var. Oğlum, benimle Erciyes Üniversitesi'nde Makine Mühendisliği Bölümü’nde okuyor. Aslında biz üniversiteye evden beraber gidip geliyoruz. O makine mühendisliği bölümüne ben halkla ilişkiler bölümüne geçiyorum. Bu şekilde baba oğul beraber üniversite hayatı yaşıyoruz. Tabi bölümlerimiz farklı olsa da aynı üniversite de hem babası hem oğlu okuyor pozisyonundayız."