Zeki Dara Hakkari İl Sesi. Com
Nasturiler için önem taşıyan ve Hakkari kent merkezine en yakın noktada bulunan Helil Kilise ’si son 50 yılda tüm tahribatlara rağmen ayakta kalmayı başardı. Ancak define avcıları tarafından içi ve etrafı kazılan Kilise çökme tehlikesiyle karşı karşıya
Gazeteci Yazar Emin Sarı, Hakkâri kent merkezinin en önemli sayfiye yerlerinden Helil Kilisenin bölgede bulunan yüzlerce kilise gibi oldukça eski olduğunu ancak üzerinde herhangi bir kitabe ya da yazıt olmadığından bu kilisenin tam yapılmış tarihinin bilinmediğini söyledi.
‘Elimizde bu bilginin olmaması kiliseyi değersiz yapmaz’ diyen Sarı, Helil Kilisesinin kentin en önemli dinlenme alanlarından biri olan Depin’de bulunmasının onu daha önemli kıldığına dikkat çekti.
Sarı, “Çünkü her gün gerek piknik amaçlı geri gezi amaçlı buraya yüzlerce insan geliyor ve bu kiliseyi gidip görmeleri için 10 dakikalık basit bir yürüyüş yetiyor. Bu açıdan bu kilisenin mutlaka korunup restore edilmesi gerekiyor. Ben daha önce yaptığım bir belgesel çalışması için bu kiliseye birkaç kez gittim. Kilise hala zamanın ve insanın yıpratıcı etkilerine karşı direniyordu ama birçok yerinde kaçak kazılar yapılmış ve kaderine terk edilmişti. Sanırım aradan geçen zamanda daha fazla tahribat görmüştür.”
Bölgedeki bir çok kilisenin kaderine terk edildiğini bildiren Sarı, “Sadece Helil Kilise değil, başta Koçanıs köyünde bulunan Nesturilerin merkezi kilisesi Mar Şalita olmak üzere bölgedeki tüm kiliseler ve diğer tarih yapılar maalesef kaderine terk edilmiş durumda. Bu konuda ne devlet kurumları ne de sivil oluşumlar inisiyatif almıyor. Çoğu zaman bunun bilinçli bir tavır olduğunu düşünmeden edemiyor insan. Hakkari’nin aslında hem tarihi ve kültürel açıdan hem de doğal güzellikler açısından çok büyük bir turizm potansiyeli var ve son yıllarda bu konu basında da çok işleniyor. Biz insanların bu ilgisini sadece doğal güzelliklere yönlendirerek, aslında Hakkari’nin tarih ve inanç turizmi potansiyelini öldürüyoruz. Helil Kilise ya da ulaşımı kolay olan diğer bazı kiliselerde yapılacak iyileştirmelerle hem inanç ve tarih turizmini geliştirir hem de buzullar gibi doğal güzelliklerimizi tahribatlardan koruyabiliriz” ifadelerini kullandı.
Hakkari Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doc. Dr. Yaşar Kaplan da, Helil Kilisesinin yapılış tarihinin tam olarak bilinmediğini söyledi.
Dini mabetlerin turizm açısından önemli olduğunu ifade eden Kaplan, Helil kilisesinin restore edilmesi gerektiğini belirtti.
Yaşar, “Kıblesi doğu batı yönünde olan bu kilisenin kıblesi doğu tarafına bakıyor. Bu kilise iki ana bölümden oluşuyor. Biri Kutsal Sunak diğeri de Vaptizhane olarak kullanılmış. Hakkari Helil Kilisesi, kent merkezine en yakın ve yol üzerinde insanların çok rahat ulaşabildiği erişebildiği bir noktadadır. Böyle önemli tarihi dini bir mimarinin yıkık olması insanın içini cız ettiriyor. Dolayısı ile sembolik de olsa bu kilise restore edilse düzenlense en azından Hakkari’de tarihi bir yeri gezmek isteyenler için büyük bir fırsat oluşturulmuş olur” şeklinde konuştu.