DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları Oruç, Tuncer Bakırhan, Sırrı Sakık, Pervin Buldan, Hakkari Milletvekilleri Vezir Parlak ve Öznur Bartın ile parti yönetici ve bölge milletvekillerin de aralarında bulunduğu grubun Hakkari’deki temasları devam ediyor.
DEM Partili grup, KESK Hakkari Şubeler Platformunda ildeki kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya geldi.
Toplantı öncesi basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Hatimoğulları, Türkiye'de erken seçim koşullarının oluştuğunu belirti ve seçim çağrısı yaptı.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları Oruç, burada yaptığı konuşmada, 4 gündür kentte bulunduklarını, belediyeye yapılan görevlendirmenin Kürtün seçme ve seçilme hakkının elinden alınması olduğunu savundu.
Bunu asla kabul etmediklerini belirten Hatimoğulları, "Erdoğan çıktı bunu savunmaya çalışıyor. Ve diyor ki hakkında dava olan diğer belediye eş başkanlarına da kayyum atanacağına dair bir mesajı vermiş oldu. Buradan bir kez daha kendilerine diyoruz. Anayasa'ya aykırı davranmak, yasaları çiğnemek bu ülkeyi Kürt ve Türk diye ayırmak şu an artık onların yaptığı iştir. Aslında bu ülkeyi bölen onlar. Mehmet Sıddık Akış, Hakkari halkının yarısının oyunu almış bir belediye eş başkanımızdır. Onlar ısrarla bunları farklı kanallarla ilişkilendirmek istiyorlar. Oysaki her iki eş başkanımız da Hakkari'de halk oylamasıyla seçilmiştir. Kandil gelip halk oylamasında oy kullanmadı, Kandil gelip YSK'nın gözetiminde gerçekleşen seçimlerde oy kullanmadı. Burada buranın halkı, doğrudan Hakkari halkı seçmiştir iki eş başkanımızı ve belediye meclisimizi. Ve bu iradeye saygı duymak zorundalar" dedi.
Erken seçim çağrısı yapan Hatimoğular, "Halkın iradesine saygı duymanın kanalları buradan geçer. Bizler Hakkari halkıyla beraber, Türkiye'deki bütün demokrasi güçleriyle, Türkiye'de halktan, adaletten olan her kesimle, kayyım rejimine karşı olan her kesimle, bu ülkede bir Anayasa vardır, Anayasa'nın asgari koşulları hayata geçirilmelidir diyen her kesimle kayyım rejimine karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu gayri meşru saray yönetimi ve ortağı derhal istifa etmelidir. İstifa etmiyorlarsa Türkiye derhal erken seçime gitmelidir. Artık Türkiye'de erken seçimin koşulları oluşmuştur. Bizler erken seçim çağrısını, buradan Hakkari'den, kayyım atadıkları, kayyım rejimini buradan bir kez daha genişletmeye çalıştıkları, odak olarak seçtikleri Hakkari'den bütün Türkiye kamuoyuna duyuruyoruz. Türkiye derhal erken seçime gitmelidir" ifadelerini kullandı.
"Şimdi size soruyorum, Allah aşkına Kürt ne yapsın?" diye soran Bakırhan, dava yalanıyla Türkiye kamuoyunu kandırıldığını savundu.
Davası olmayan arkadaşlarımıza da soruşturma açıp görevden aldılar. Bir dönem önce Hakkari Belediye Eş Başkanımız çocuğunun cenazesine katıldığı için görevden aldılar. Bir belediye başkanımız bir yoksulun mutfağını yaptığı için hiçbir soruşturması davası olmadığı için görevden aldılar. Bir belediye iş başkanımıza tanıtım toplantısına, kendisini tanıtacağımız toplantıya katıldığı için soruşturma açıp görevden aldılar. Bir kadın belediye iş başkanımız 8 Mart etkinliğine katıldığı için önceki dönem görevden aldılar. Belediyeye kayyum atamak için kılıf buluyorlar.
Şimdi Kepez Belediyesi'nde belediye başkanı tutuklanıyor. Ne yapıyorlar? belediye meclisine seçtiriyorlar, öyle değil mi? Belediye meclisi kendi içerisinde belediye başkan vekilini seçiyor. Ya sen Kürt'e elli bin defada, elli bin yılda, elli bin senede ayrı bir hukuk da uygulasan, ayrı bir vahşet de uygulasan, bu Kürt eyvallah etmez. Bizim kararımız da yolumuz da nettir. Yolumuz Selahattin'lerin, Gülten'lerin, Figen'lerin, Leyla Güven'lerin yoludur. Biz çok netiz. Siz kararınızı verin. Kürt bu ülkenin vatandaşı mıdır, değil mi. Kürtün bu ülkedeki hukuku nedir. Kürt seçilir mi, seçer mi. Siz buna karar verin. Siz söyleyin biz ona göre davranalım. Eğer bu Hakkari'deki üçüncü defa devam eden kayyum uygulaması burada başarıya ulaşırsa Türkiye'nin her yerine bu kayyum anlayışını yayma riski var. Çünkü bunların bir daha sandıkta kazanma, çıkma şansları yoktur. 31 Mart'ta bu test edildi. Dolayısıyla bunlar önümüzdeki dönem bu kayyum anlayışını burada test ederek eğer başarıyla hayata geçebilirlerse hiçbir belediye, hiçbir şirket, hiçbir demokratik kitle örgütünün yarın başına ne geleceğinin garatısini kimse veremez. Onun için Hakkari dayanışmak için çok önemli bir merkez haline geldi. Hakkari'den Edirne'ye demokrasi, dayanışma, barış, direniş köprüsünü oluşturmalıyız. Biz halkımızın onurlu direnişinin yanındayız. Size layık olmaya çalışacağız. Ne pahasına olursa olsun sizin iradenizi savunacağız, sahipleneceğiz. Bugün burada, yarın mecliste, diğer gün Türkiye'nin dört bir yanında metropollerinde, fabrikalarında, sokaklarında, caddelerinde bu iradenin büyümesi, güçlenmesi, bu zulmü durdurması için elimizden gelen her şeyi yapacağız." diye konuştu.
Toplantının ardından KESK binasının bulunduğu Özdemirler Sokağına inen Hatimoğulları, Bakırhan, beraberindeki milletvekilleri ve partililerin bulunduğu grup, çarşı merkezinde esnaf ziyareti yapmak istedi.
Sokakta önlem alan polis, ziyaretin gösteriye dönüşebileceği ve gösteri yürüyüşlerinin izinsin olduğu gerekçesiyle gruba izin vermedi.
Geçmeye çalışan bazı milletvekilleri, gruptakiler ile polis araszında gerginlik yaşandı. Yapılan müzakere sonrası geçişlerine izin verilen Hatimoğulları, Bakırhan ve milletvekilleri, Bulvar Caddesi'nden Çevre Yoluna, oradan da çarşı merkezine kadar yürüdü.